Sevgili Tahir bana mesaj atmış "Amca yazını bekliyorum" diye. İzmir dışında olduğum için yazamadım. Ancak fırsat oldu. Bu yazının konusu da (giriş özelliğindeki yazılardan olduğu için) haberleşmenin (iletişimin) önemi olsun istedim. İletim yoksa ne görür, nede duyabiliriz. Elbette bakarız ancak görmeyiz. Yine işitiriz ama duyamayız. Görsel yada yazılı mesajları algılayabilmekte iki tarafın müştereklerinin çokluğuna bağlıdır. İşte burada dil (lisan) ve uzmanlık önem kazanıyor. Ben ilköğretim (İlk ve ortaokul) da bazı kavramları tam anlamamıştım. Toplamanın kısaltmasının çarpma, çıkarmanın kısaltmasının bölme olduğunu; tekrar işlemlerinden kaçınmak için bunlar oluşturulmuş; diyen olmadı. Birde bilgileri bize yabancı kelimelerle anlattılar. Elementer, alfa, beta,...v.s. Bunların anlamlarınıda bize kimse anlatmadı. Öğreticilere duyurulur. Bu konuda örnek çok, ancak amaç sağlandı herhalde. Esas anlatmak itediğim ana dil ve benim özlemim. Çocukluğumdaki köy günlerimi hatırladıkça, yüzümde tatlı bir tebessüm (gülümseme) belirir. Yalın, sade ve içten anlatımı hep o günlerde bulurum. "Balım", "özüm", "canımın içi" vb. birçok kelime ve deyiş. Yukarıdakilerden birinin üzerinde biraz düşünün .Bakalım sizi nerelere kadar götürecek. Unutmamamız gereken duygu, düşünce, öneri ve kararlarımızı en etkin olarak kendi dilimizde anlatabiliriz ve karşımızdakide anlayabilir. Son yıllarda konunun önemi tam kavrandığından araştırmalar yoğunlaşmış Beş bin kelimelik sözlüklerden 800,000 kelimelik sözlüklere ulaşılmış ve dilimiz dünya dili olma konusunda hakettiği yere ulaştırılmıştır. Elbetteki daha ileri götürmek hepimizin görevidir. Dilde bozulmayada çok dikkat etmemiz gerekiyor. Asırlar süren yolculuk (göç) sürecimizce kanımca diğer dillerin de etkisiyle anlatımda biraz değişikler olmuş. Türkmenistan da bir türkmen bana "siz dili çok bozmuşsunuz" dedi. Devamındada "sizde iyi ve güzel bile karışmış. Biz yahşi deriz siz güzel dersiniz, biz güzel deriz siz yine güzel dersiniz; Güzel bedii (estetik) duygular için söylenir. Çiçek, manzara, kız güzeldir, bir işi zamanın bitirmek, doğru anlamak vb. ise yahşi dir" dedi. Düşündüm hak verdim. Bizimki biraz Amerikanca gibi olmuş. Azeriler dil konusunda dahada hassastırlar. Birisi bana "bir milyon tamamda niçin bir yüz, bir bin yok" dedi. Birazda siz düşünün.1950, 125, birmilyon............. Sonuç olarak en kolay iletişim aracı olan dilimize sahip olalım. Köylerimizde kullanılan (özellikle hanımların kulandığı) kelime ve deyişleri derleyelim. Enazından bu siteye ulaştıralım. Nasıl olsa birileri ilgili yerlere ulaştırır. Selam, saygı ve sevgilerimle. Sağlıcakla kalınız.